SANAT yaşamının zirvesindeyken 1984 yılında aniden sahnelere veda edip Muğla’nın Bodrum İlçesi’ne yerleşen şarkıcı Zaliha, hakkındaki bilinmeyenleri açıkladı. Boşanmak üzere olduğu eşinin, birlikte sahneye çıktığı Kutlu Payaslı tarafından da desteklenen, ‘Beni öldürmek istiyor’ iftirası yüzünden yargılandığını belirten 68 yaşındaki Zaliha, “Eşimle anlaşamıyorduk. Ayrılmaya karar vermiştik. O arada taşındığım evdeki özel çantamda bir gün eşime ait tabancayı bulunca şok olmuştum. Götürüp karakola teslim ettim. Aynı anda eşim ve Kutlu birlikte karakola gidip ifade vermişler. Kutlu, eşimi öldürmek için tabancayı çaldığım yönünde ifade verince ağır cezada yargılandım ve beraat ettim. 4 yıl birlikte sahneye çıktığım arkadaşım, beni en ağır iftira ile itham edince sanat yaşamıma nokta koyup Bodrum’a yerleştim” dedi.
‘Dağlar Kızı Reyhan’ adlı şarkısı ve güzelliğiyle ünlenen, sonrasında aniden ortalardan kaybolan bir dönemin unutulmaz ses sanatçılarından Zaliha, yerleştiği Bodrum’un Bitez Beldesi’nde hakkındaki bilinmeyenleri ve 25 yıllık sırrını DHA'ya açıkladı. 1942 yılında doğan ve müzikle 8 yaşında mandolin çalarak tanışan Zaliha, bir yandan Müzik eğitimine devam ederken, diğer yandan da Nişantaşı Kız Lisesi’ne gitti. Lisenin voleybol takımında oynayan, asıl adı Saliha Özgen olan Zaliha, ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Spor Kulübü’ne transfer oldu. Eskrim, atletizm ve voleybol sporları ile uğraştı.
Türkiye Genç Kızlar Jimnastik Kulübü’nün kuruluşunda da yer alan Zaliha, Kızılay Ebe Hemşire Okulu’ndan 1962 yılında mezun olduktan sonra Kasımpaşa Deniz Hastanesi’nde hemşire olarak göreve başladı.
ÜSTEĞMENLE EVLENDİ Burada tanıştığı Deniz Üsteğmen Dr. Savaş Ilgaz ile evlendi. Müzik eğitimine devam eden Okul ve önemli günlerde sahneye çıkan Zaliha, İstanbul Radyosu Türk Halk Müziği korosunda yer aldı.
Barış Manco, Cem Karaca ve Timur Selçuk ile birlikte birçok ünlüyü Türk müziğine kazandıran Enver Halatçı’dan ders alarak ilk kez 1964 yılında Suadiye’de Reşat Gazinosu’nda sahneye çıktı.
KRAL HÜSEYİN ÖZEL HEDİYE VERDİ ÜRDÜN’E DAVET ETTİ Gazinodan gecede 150 lira verilince, ayda 500 liraya çalıştığı ve iki yıl yaptığı ebeliği bıraktığını anlatan Zaliha, o günleri şöyle anlattı: “Yokluk içinde geçen bir yaşamdan sonra gecede 150 lira almak benim için önemliydi, şarkı söylemeyi çok seviyordum. Hocam 3.5 oktavlık sesim olduğunu söylemişti. 1967 yılında Azeri türküsü Reyhan’ı Türkçe’ye uyarlayıp ilk kez sahnelerde söyledim. Aynı yıl Tatil için geldiğim Bodrum’da gittiğim köy düğününde Çökertme türküsünü dinleyince bunu da oyunuyla birlikte sahneye koydum ve sahneyi bırakana kadar Çökertme türküsünü her konserimde söyleyip oynadım. 12 dilde söylediğim şarkıların yer aldığı 30 plak yaptım. Kültür Bakanlığı aracılığıyla 20 yılda 70’in üzerinde ülkede konserler verdim. Paris, Londra ve Türki cumhuriyetlerinde verdiğim konserlerde, ülkemin aydınlık ve Modern yüzünü ve kültürel değerlerini tanıtıyordum. Bir konserimi izleyen Ürdün Kralı Hüseyin, beni kaldığı konuta davet edip kendi eliyle çay ikram ettikten sonra bir broş hediye etti. Beni Ürdün’e davet etti. Bir kralın elinden çay içmek ve sohbet etmek beni çok onore etmişti. Ancak savaş olması nedeniyle gidemedim. Ardından gazinolara gitmeyi sevmeyen sayın Başbakan Bülent Ecevit beni dinlemeye gelmişti. Ecevit’in teşekkürleri de hayatımda unutamayacağım anların arasında yer alıyor.”
MURAT 124’ÜN İSİM ANNESİ OLDU Dünyaca ünlü oyuncu Elizabeth Taylor’a çok benzetilen, yurt içi ve yurt dışında başta iş ve Siyaset dünyası olmak üzere çok sayıda çevrenin ilgi odağı haline gelen Zaliha, 1969 yılında İzmir Fuarı’ndaki gazinoda verdiği konserin ardından Fiat temsilcisi İtalyan işadamlarının davetini şöyle anlattı: “İtalyan işadamları söylediğim İtalyanca ve Fransızca şarkılara hayran kalmışlar. Davet ettikleri yemekte Türkiye’de iki ay sonra üretime geçilecek otomobilin adını ne olacağını sordular. Ben de espiri olsun diye ‘Murat’ dedim. Çok hoşlarına gitti, otomobilin adının Murat (Fiat'ın 124'ü de eklenerek) olmasına karar verdiklerini söylediler. Gülüştük, ayrıldık. Bir ay sonra Gazete ilanlarında otomobilin adının Murat 124 olduğunu duyunca şoke oldum. Otomobile Murat adını koydular, ama bana hediye edecekleri Murat Marka Otomobil bir türlü gelmedi.”
KUTLU PAYASLI'YA SUÇLAMA Ankara’da 1980- 84 yılları arasında Kutlu Payaslı ile birlikte sahneye çıktıklarını anlatan Zaliha, kendilerine ‘harika ikili’ denildiğini, İstanbul'dan dinlemeye gelenler olduğunu söyledi. Subay olan eşi ile aralarında geçimsizlik başladığını, bu nedenle ayrılmaya karar verdiklerini belirten Zaliha, sanatçı arkadaşı Kutlu Payaslı'nın da aleyhine tanıklık yaptığını ileri sürdü. Zaliha, şunları söyledi: “Eşyalarımı başka bir eve taşıdım. Bir gün kaldığım otelden eve döndüğümde tapu ve resmi evraklarımın bulunduğu çantamın içerisinde eşimin tabancasını görünce şoke oldum. Hemen yakındaki karakola giderek durumu anlattım ve amire tabancayı tutanakla teslim ettim. Bu arada boşanmak üzere olduğum eşim Savaş Ilgaz çok yakın aile dostumuz Kutlu Payaslı ile Levent Karakolu’na giderek hakkımda şikayetçi olmuş. Eşim tabancasını çaldığım yönünde ifade verip şikayetçi olurken, Kutlu Payaslı da tabancayı eşimi öldürmek için çalmış olabileceğim yönünde ifadeler vermiş. İfadesinde ‘Zaliha eşinin tabancasının çalmasının nedeni eşini öldürmekti, Savaş Ilgaz’ın hayati tehlikesi mevcut’ deyip eşim ile aramızda görmediği bilmediği olayları, görmüş biliyormuş gibi anlatınca hakkımda 20 yıl ağır hapis cezası ile Sultanahmet Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. İkinci duruşmada hakim beraat kararı verdi. Eşimi boşverin, boşanmak için bahane arıyordu zaten. Ama 4 yıl birlikte sahneye çıktığım sanatçı arkadaşım beni en ağır iftira ile itham edince sanat yaşamına nokta koydum. Bodrum’da turizme atıldım. Bu olayı ilk kez açıklıyorum. Karalama iftira sanat dünyasında geçmişe oranla günümüzde çok daha fazla.”
“68 YAŞINDAYIM HİÇ AŞIK OLAMADIM” Zaliha, yerleştiği Bodrum’daki evinde sayısız evlenme teklifi aldığını ancak bugüne kadar hiç aşık olamadığını belirterek, “Benim için hayat çok hızlı geçmişti. İlk eşimle çalıştığım yerde tanışmıştım. Ailecek ordumuza çok düşkündük. Babam Kurtuluş Savaşı sırasında balıkçılık yaparken cepheye balık ağlarının altında gizlice cephane taşırmış. Bir subayla evlenirsem hayatım düzene girer diye düşünmüştüm, ama olmadı”dedi.
Sahnede olduğu dönemlerde bir çok arkadaşlık ve evlenme teklifi aldığını anlatan Zaliha, “Ancak bu hayat tarzı bana göre değildi, kendimi korumak için çok güçlük çektim. İkinci kez 1986 yılında evlendiğim ve 2003 yılında yaşamını yitiren ikinci eşim Mimar Erol Ayvar ile de arkadaşlarımız aracılığı ile tanıştık, Erol bey çok iyi bir insandı, çok iyi arkadaştık. Asla beni üzmedi” diye konuştu.
“SANATÇI TOPLUMUN ÖNDERİ OLMALI” Sahneyi bıraktıktan sonra çeşitli panel, toplantı, sivil toplum örgütlerinin eylemlerine, siyasi etkinliklere katılan ve Bodrum ile Milas’taki köylerde 20’ye yakın öğrencinin Eğitim masraflarını karşılayan Zaliha şöyle devam etti: “Ülkemizin önde gelen sanatçıları zor günlerde mutlaka önderlik yapmalı. Türkiye’de siyasetçiye güven kalmadı. Ancak güvenilen, sevilen sanatçılar ne söylerse toplum tarafından büyük ilgi görüyor. Sanatçılar bir ülkenin yaşamını, kültürünü felsefesini yansıtırlar, politikacı gibi yapamayacaklarını değil, yapabileceklerini söylerler. İçten davranırlar, ancak her nedense son yıllarda sanatçılarımızın da ülkede yaşanan başta Ergenekon olmak üzere benzer hukuk skandallarına karşı sessiz kaldıklarını görüyoruz. Bir toplumun sanatçıları, yazarları, çizerleri konuşmuyorsa, halkın karşısına sadece para kazanmak amacı ile çıkıyorsa ve şarkı aralarında cumhuriyet, demokrasi, insan hakları konusunda iki cümle konuşmaktan korkuyorsa gecede aldıkları binlerce, milyonlarca liranın değeri olmadığı, sanatçının konuşmaya korktuğu bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.”
PAYASLI: “BÖYLE BİR OLAYI HATIRLAMIYORUM” DHA muhabirinin telefonla ulaştığı, Türk sanat müziğinin ünlü seslerinden 74 yaşındaki Kutlu Payaslı ise Zaliha’nın iddialarının doğru olmadığını söyledi.
Kutlu Payaslı, “Zaliha ve eşi ile çok iyi arkadaştık, aralarında sorunlar vardı, ancak ben geçmişte yaşanan ve anlatılan bu olayı hatırlamadım. Ben Savaş Ilgaz’ın tabancasını bilmem. Bu konuda daha fazla söyleyebileceğim bir şey yok” demekle yetindi.
Zaliha'nın çeyrek asırlık sırları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.