4 Eylül 2009 Cuma

Küllerinden doğan tatil cenneti

Prof. Dr. Oya Aytemiz Seymen (44), Balıkesir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü öğretim üyesi. 1991’den bu yana geziyor. İzninin 10 gününü yurtdışında geçiriyor. Turlara katıldığında bile kendi programını uyguluyor. Şimdiye kadar 23 ülke gezmiş, gözlemlerini yazmış. Bunları mart ayında Beril Yayınları kitaplaştırdı. Şimdi Türkiye gezi kitabı yazmayı hedefliyor. ŞAHİN YUVASI TAORMİNAİtalya ve Malta’yı gördükten sonra Sicilya’yı merak etmeye başlamış. 2008 Ekimi’nde, ailece, turla gitmişler adaya. Çoğu tur Sicilya’nın turistik Catania turları ve Palermo turları konaklıyor. Günü birlik Etna ve Taormina gezileri düzenleniyor. Seymen ailesiyle gruptan ayrılıp diğer bölgeleri de keşfetmiş: “Sicilya, çevresindeki Malta turları ve Tunus’tan çok farklı. Tarihi dokusu iyi korunmuş. Etna, mimarisini etkilemiş. Ada yıkılıp yıkılıp, tekrar yapılmış. Volkanik sünger taşları kullanıldığı için yerleşimlere koyu kurşuni renk hakim. Tuhaftır, yerleşimler Etna’dan uzaklaşacağına, ona doğru genişliyor. Farklı bir yer görmek isteyenler için ideal. Toprak çok bereketli. Narenciye bahçeleri var.” Seymen, daha önce fotoğrafını görüp beğendiği Taormina’ya gitmeyi ihmal etmemiş: “Körfeze hakim kayalıklara kurulmuş. Tarihi dokusu hiç bozulmamış. Küçücük merdivenleriyle bir minyatür kent. Manzarası muazzam. Merkezi sadece toplu ulaşım araçlarına açık. Katedrali, antik tiyatrosu, meydanı, Catania Kapısı görülmeye değer. Ocean’s 12 dahil birçok film çekilmiş burada. Yürümek, kahve içmek, küçük müzeleri gezmek, yemeklerini tatmak güzeldi.”Palermo’ya geçiklerinde Monreale’ye gitmişler: “Palermo ile içiçe, Ege kasabalarını andıran sevimli bir kent. Yol boyunca, girişinde çok güzel manzaralarla karşılaşıyorsunuz. Katedralinin altın renkli mozaikleri dünyaca ünlü. Bu sayede önemli turistik merkezlerden biri olmuş. Galerilerinde çağdaş Sicilya turları sanatının ürünleri sergileniyor.” CORLEONE KASABASIGruptan ayrılıp adanın güneybatı sahilinin tam ortasındaki Agrigento’yu keşfetmek için yola çıkmışlar. Yolun Carleone’den geçtiğini görünce heyecanlanıp, uğramışlar. Baba filminin meşhur karakteri Don Corleone hayali bir kahramandı. Ancak bu kent iki büyük mafya babası çıkarmış. Yolu sapa, çok virajlı. Turlar uğramıyor. Seymen gitmeye değdiğini söylüyor: “Dağ yollarının, bağ, bahçelerin güzelliğini anlatamam. Doğu Karadeniz’deki gibi evler birbirine uzak. Çok tenha. Corleone, tipik, güzel bir Sicilya kenti. Borcelino ve Nasce meydanlarındaki barlar kapalıydı. İçlerinde Baba filminin afişleri varmış. Aslında kent mafyadan kurtulmak için çabalıyor. İki sokağına mafyayla mücade ederken ölenlerin adı verilmiş.” Agrigento yolunda kaybolmuşlar. Hatta kenti bulmaktan umudu kesmişler. İngilizce bilen bir gencin tarifiyle 60 bin nüfuslu kente ulaşmışlar. Çabalarının ödülünü almışlar: “Önemli bir tarihi kent. Yedi tapınağı Doğu mimarisiyle yapılmış. Biri Atina’daki Pantheon’a çok benziyor. Tepedeki Concordia, gördüğüm en muhteşem Yunan tapınağıydı. Filozof Empedokles orada doğmuş. Kent çok önemli bir sanat merkeziymiş. Su kanalları, sarnıçlar, kırık su kemerleri var. Tamamı ören bölgesi. Tarih boyunca işgal eden Yunanlar, Romalılar, Arap ve Normanlar izlerini bırakmış.” Agrigento bir liman kenti ama, yerleşim yerleri ile deniz arasında çok mesafe var. St. Leone sahiline ulaşabilmek için kilometrelerce yol gitmişler. Balık lokantalarının sıralandığı sahilde yürümenin başlıbaşına bir keyif olduğunu söylüyor Seymen: “Agrigento’yu gezmek, hatta sadece sahili görmek bir gününüzü alabilir. Deniz ürünleri, şarapları çok leziz. Sofra şaraplarını içtik, hepsini sevdik. Yemek öncesi atıştırma kültürleri yok. Örneğin ekmeğin yanında zeytinyağı yok. Balığın yanına garnitür konulmuyor. Farklı kalitedeki restoranların hepsinden memnun kaldık. Chi patati (patatesli pizzası) çok güzeldi. Sardalya ve kılıç balığı ızgarasını tavsiye ediyorum. Cannolo ve Cassata iki geleneksel tatlıları. Zeytinyağlıları da bizimkilere benziyor.” Aytemiz, İspanya ve İtalya’nın ana karası gibi Sicilya’da da siesta yapıldığını hatırlatıyor. Öğleden sonra 16.00’ya kadar sokakta pek kimseyi göremezseniz şaşırmayın. en sevdiği beş yer' İstanbul turları ' Roma turları ' Barselona turları ' Mısır turları ' Norveçneyle seyahat ediyoruçak, mümkünse trenseyahatte neler okuyorRehber kitaplar, gittiği ülkenin edebiyatçılarınıne giyerRahat, pamuklu kıyafetlerne yiyor, içiyorDeniz ürünleri, sebzenerede kalıyorOtel, pansiyon çantasının vazgeçilmezleriGüneş gözlüğü, telefon, kağıt, kalem, teyp, fotoğraf makinesi, ilaçkiminle seyahat ediyorEşi, oğlu, bazen arkadaşlarıylane alıyorUfak objeler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.